RAMAZAN AYI MÜJDELERLE GELİR, YA BU OLAYLAR !
Ramazan ayı ile birlikte manevi iklim kendiliğinden gelir. Bu geliş, bu müjdelerle gelişir.

Bu Ramazan Ayı içerisinde olan acayip işleri yok sayacağız. Bu ayın manevi iklimine uymuyor.
Dün bizler diz büküp dirsek çürüterek kazandığımız diplomaları kısa yoldan hile torpille kazananların baş tacı edildiği bir zamandayız.
Her ne kadar böylesi hak edilmeden kazanılan diplomaları yok sayılsa da feryat figanları dağlara taşları eritiyor.
Sonrasında da CHP genel Başkanı Özgür Özel solcuları sokağa davet ediyor.
Solun bin bir türlüsü, DEM, İP az daha unutuyordum YRP yani Fatih Erbakan da bu davete icabet ediyor.
Sokaklara çıkanlar, Türk Polisine asitli su atıyorlar, balta ile polise saldırıyorlar, havai fişek atıyorlar, nasıl hak arama ise?
İBB içinde yolsuzluk ve terör soruşturması sonrasında Saraçhane’de toplanan kalabalığa CHP Genel Başkanı Özgür Özel;
Halk oylaması yapacağım meydanda “Burayı terk edelim, Bozdoğan Kemerine gidelim polisle çatışalım diyen el kaldırsın!” Oylamasını yaparken kalabalık Şehzade Camii bahçesindeki mezarları tahrip ediyorlar, mezarlıkta içki içiyorlar.
Bu nahoş olayları biz görmeyelim tamam da Türkiye Cumhuriyeti devleti bunların cezasını versin değil mi?
**
Evet, biz Ramazan ayının manevi iklime dağ, taş, kurt, kuş in-cin daha doğrusu dünyada ne varsa bütünüyle yüce kelamın nazil oluş yıldönümünü kutlamada hep beraberdirler.
Bu mübarek ay inananlar için fırsattır. Fırsatı iyi değerlendirmek gerekir. Gecesiyle gündüzü ile tam manasıyla ramazan ayını yaşamak durumundayız. Bu çaba karşılıksız kalmayacaktır.
Çünkü Cihan nuru insanlığın kurtarıcısı Hz. Muhammed (sav) Efendimiz birçok hadisinde bu müjdeleri inananlara vermiştir;
Ubâde bin Samit anlatıyor:
Ramazan ayının başladığı bir günde Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam şöyle buyurdu:
"İşte bereket ayı olan Ramazan geldi. Artık Allah'ın rahmeti sizi kuşatır. O ay, yeryüzüne bol bol rahmet iner. Günahlar affedilir. Dualar kabul olunur. Allah sizin iyilik ve ibadette yarışmanıza bakar da, bununla meleklerine karşı iftihar eder. Öyle ise kulluğunuzla kendinizi Allah'a sevdirin. Asıl bedbaht olan da, bu ayda Allah'ın rahmetinden nasibini alamayandır.
*Selmân-ı Fârisî (r.a.) anlatıyor:
Resulü Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam Şaban ayının son günlerinde bize irad ettiği bir hutbede şöyle buyurdu:
"Ey insanlar büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınızın üstüne düştü. Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazı meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan, başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır. Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer.
Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da cennettir.
Bu ay yardımlaşma ayıdır.
Bu ay mü'minlerin rızkını arttıracak aydır.
Bu ayda her kim oruçlu bir mü'mine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur
Ashâb-ı Kiramdan bazıları, "Ya Resulullah, hepimiz oruçluya iftar edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz" dediler.
Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, "Allah bu sevabı bir tek hurma ile, bir içim su ile, bir yudum süt ile oruçlu mü'mine iftar ettirene de verir" buyurdular ve hutbelerine şöyle devam ettiler:
"Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennemden kurtuluştur.
Bu ayda kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse, Allah da onu affeder ve Cehennemden uzak tutar.
Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasleti fazlasıyla bulundurmaya çalışınız. Bu dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı edersiniz, diğer ikisinden ise hiçbir zaman ayrı kalamazsınız.
Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi, kelime-i şahadete devam etmeniz, diğeri de Allah'tan mağfiret dilemenizdir.
Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah'tan Cenneti istemek, diğeri de Cehennemden Allah'a sığınmaktır.
Her kim oruçluya bir yudum su verirse, Allah da ona benim mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki, Cennete girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir.**
Elimize geçen böylesi Ramazan Ayı fırsatı layıkıyla değerlendirenlere selam olsun.
Son deminde kutlu Kadir Gecesini de idrak edip Ramazan Bayramına kavuşuyoruz. Geçen Ramazan ve Bayramda olup da bu bayramda aramızda olmayan başta evdeşim hatuna Cenabı Allah’tan rahmet diliyorum. Ahiret yurdu cennet olsun.
Bunun yanında ahirete göçmüş anna-baba, ağabeylerimize, ablalarımıza, hülasa bütün yakınlarımıza Allah rahmet eylesi ahiret yurtları cennet olsun!
Bu niyet ve gayret içerisinde bütün hemşerilerimin ve Türk- İslam Dünyasının Kadir Gecesini ve Ramazan Bayramını şimdiden kutluyor hayırla, bereketle, ihsanla geçmesini ve nice Ramazan aylarına kutlu gecelere kavuşmanızı Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum!
0 Yorum